18 Mart 2012 Pazar
OSMANLI MAKARACISI
Bu ırkın İngiltere'ye ilk gönderiliş tarihi 1870 li yıllarda, Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz döneminde olmuştur. Aynı yıllar bir çok güvercin ırkımızın da Avrupa ve Amerika'ya gönderildiği yıllardır. Gerek "Oriental Roller", gerekse "Smyrna Roller" ırkları birbirine yakın ve akraba ırklardır. Hatta başlangıçta Avrupa'da bu ırklar tek bir ırk olarak değerlendiriliyorlar ve sadece "Oriental Roller" adı ile biliniyorlardı. "Oriental Roller" adını bu ırk için ilk kez 1876 yılında İngiltere'de Ludlow kullanmıştır. 1887 yılında gene İngiltere'de Lyell adlı yetiştirici ise bu güvercinlere "Turkish Roller" adını vermiştir. Daha sonraları ırk içindeki bir takım farklılıklar göze çarpmış ve Dietz adlı yetiştirici 1929 yılında, bu farklılıkları göz önüne alarak bu ırkı, "Smyrna Roller" ve "Kurdistan Roller" olarak ikiye ayırarak değerlendirmiştir. Bu ayrımın temelinde Türkiye üzerinden İngiltere'ye ve Amerika'ya gönderilen güvercinlerin, bugünkü İran ve Irak gibi ülkelerden gönderilenleri ile İzmir bölgesinden gönderilenleri arasında bazı farklılıkların bulunmasıdır. En başta İzmir'den giden makaracılar siyah, kırmızı ve sarı düz renklere sahiptiler. İran ve Irak'dan gidenler ise mavi-bronz ve kumlu renklere sahip olup şeritli kuşlardı. Bu güvercinlerin şeritleri kahverengimsi sarı bir tonda idi. Renksel farklılıkların yanı sıra bazı yapısal farklılıklar da bulunmaktaydı. "Oriental Roller" ırkımızın Amerika'ya gönderilişi ise 1920 li yıllardan itibaren başlamıştır. Ancak belgelerle saptanan ilk gönderme 1927 yılında Bronx Hayvanat bahçesine yapılmıştır. 1930 lu yıllarda bu süreç hızlanmıştır. Bu güvercinlerin Avrupa ve Amerika'ya ilk gönderiliş tarihlerinden itibaren bu ülkeler tarafından çeşitli ıslah çalışmalarında bulunulmuştur. Yapılan bazı melezlemeler ile ırka yeni özellikler kazandırılmıştır. Zaman içinde yeni makaracı ırkların ortaya çıkması sağlanmıştır. Bugün dünya üzerinde bulunan makaracı ırkların bir çoğunun atası, "Oriental Roller" ve "Smyrna Roller" adı ile dünyada bilinen ırklarımızdır. "Oriental Roller" adlandırması yukarıda anlatmaya çalıştığımız gibi ilk kez 1876 yılında İngiltere'de kullanılan bir adlandırmadır. Avrupa ülkeleri, Avrupa kıtasının doğusunda kalan Asya ülkeleri için "Oriental" ( Doğu ) kelimesini kullanmaktadırlar. Bu nedenle bu ırkımızı da "Oriental Roller" olarak adlandırmışlardır. "Oriental Roller" kelime anlamı olarak "Doğulu Makaracı" anlamına gelmektedir. Bugün Türkiye'de bu ırk için kullanılabilecek en doğru Türkçe adlandırmanın "Osmanlı Makaracısı" ( Ottoman Roller ) olacağı görüşündeyim. Bu nedenle bu adı kullandım. Ancak bugün ülkemizde bu ırk kalmadığı ve soyu tükendiği için, bu adlandırmanın pratikte fazla bir işlevsel olmayacağı açıktır.
Osmanlı Makaracısının ( Oriental Roller ) kaynağı, genel anlamda Asya ve batıda "Asia Minor" olarak bilinen Anadolu'dur. Bu güvercinler, Ortadoğu ve Asya ülkelerinden, bugünkü Hindistan, İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi ülkeler tarafından eskiden beri yetiştirilmişlerdir. Bu ülkelerin bir çoğu eskiden Osmanlı Devleti toprakları içersinde bulunuyorlardı. Kökeni çok eskilere dayanan bu ırk, dünyada bugün bulunan bir çok roller ırkının atası olarak kabul edilmektedir. Bugün dünya üzerinde bulunan makaracı ırklar elde edilirken Osmanlı Makaracısı'nın kullanıldığı bilinen bir gerçektir.
OSMANLI MAKARACISI GENEL ÖZELLİKLERİ :
Makaracı ırklar içersinde farklı performansları ve fiziksel yapıları ile dikkati çekmektedirler. Uçuş özellikleri diğer bütün makaracı ırklara benzemektedir. Yüksek ve uzun uçuş özellikleri bulunur. Fiziksel anlamda en belirgin özellikleri, "düşük kanatlı" olarak tanımlanan şekilde, kanatların kuyruk altında taşınmasıdır. Ülkemizde bulunan makaracı ırklar içersinde bu özellik sadece Osmanlı ve İzmir makaracılarında görülmektedir. Bazen Trakya makaracılarının da kanatlarını kuyruk altında taşıdıklarına rastlanmakla birlikte bu genel bir özellik değildir ve bu kuşun kırma olduğu anlamına gelir.
Kuyruk telek sayısı genellikle 14 - 16 arasında değişmektedir. 20 ye kadar olan telek sayısı normaldir ve standartlar içindedir. Bu güvercinlerin en önemli karakteristik özellikleri 14 den fazla kuyruk teleğine sahip olmalarına karşın kuyruk üstü yağ bezesi bulundurmamalarıdır. Kuyrukları normalden biraz daha uzun olur. Çatallaşmış kuyruk yapısı tercih edilmez.
Bu güvercinlerin başları yanlardan oval bir şekillenmiş olup başın üstü ise yuvarlaktır. Alın biraz açılı şekilde bombe yaparak yükselir. Gözler "inci göz" olarak adlandırılan şekilde açık renklidirler. Bazen beyaz ya da "limon göz" kuşlara da rastlanmakla birlikte fazla tercih edilmezler. Gaga orta uzunlukta ve genişlikte olup kemik rengindedir. Bu güvercinlerde siyah renk gaga değer kaybına neden olur. Tırnak ve gaganın aynı renk olması gerekir. Bacaklar koyu kırmızı ve biraz kısa gibidir. Ayaklarda kesinlikle paça olmamalıdır. Bu güvercinlerde tepe bulunmaz. Erkek güvercinler biraz daha büyük yapılıdırlar.
Çeşitli renkleri olabilmektedir. Bademli (Almonds), Kurşuni-gri (Grizzles), Beyaz, Siyah, Kırmızı, Sarı, Kahverengi ve beyazla karışık olarak bu renklerin kombinasyonları mevcuttur.
Bu ırkın tarihi oldukça eskilere ve Osmanlı devletinin kuruluş yıllarına kadar gitmektedir. 16. yüz yılda yaşamış olan Osmanlı gezgini Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde bu ırklar hakkında bilgiler vermektedir. Osmanlı Devleti döneminde bu ırkın nasıl adlandırıldığı hakkında bilgi sahibi değiliz. Şu anda dünya üzerinde bilinen adlandırma, bu güvercinlere çok sonraları Avrupa'da verilmiş olan adlardır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder